Üç Aylar ve Oruç
"Ey Allah’ım! Receb ve Şa‘bân’ı hakkımızda mübarek kıl ve bizi Ramazân’a kavuştur."
Üç aylar, Kamerî/Hicrî takvime göre başlayan feyizli ve bereketli maneviyat mevsimidir.
Bu aylarda kandil geceleri sıralanır. Bunlardan Regâib ve Miraç Receb ayında, Berat gecesi Şa‘bân ayında, Kadir gecesi ise Ramazân ayındadır. İslâm takvimine göre önemli aylardan oldukları için uyanık Mü’minler bu ayların gelmesini iştiyakla beklerler.
Peygamberimiz (s.a.s):
"Ey Allah’ım! Receb ve Şa‘bân’ı hakkımızda mübarek kıl ve bizi Ramazân’a kavuştur."diye dua ederlerdi.(1)
Bu aylarda Müslümanlar, sevap kazanmak ve gelmekte olan Ramazân ayına hazırlıklı olmak bakımından oruç tutarlar. Bu uygulama Rasûlullâh’ın (s.a.s) tavsiyesi olduğundan asırlardan beri tatbik edile gelmiştir.
Bu aylarda oruç tutarken ölçüyü iyi ayarlamak lâzımdır. Haber verildiğine göre; seneleri birbirine vasl ederek oruç tutan bir Sahabiyi (r.a) Efendimiz (s.a.s) uyarmış, devamlı "artır artır" diye Rasûlullâh’ın (s.a.s) tavsiye ve emrettiğinden daha çok tutmaya gücü yetebileceğini ifade etmesine rağmen bundan men edilmiştir.
O bakımdan bu aylarda olsun, isterse diğer günlerde olsun, oruç tutarken orucun manasını iyi kavramalı, sadece midelere değil ama bütün organlara oruç tutturmalıdır. Oruç tutanlar bu münasebetle başlıca üç guruba ayrılmışlardır. Oruçlar, avamın tuttuğu oruçlardan kurtarılıp, havassın tuttuğu oruçlar seviyesine çıkartılmalıdır.
Geçmiş milletlerden peygamberler gönderilenler de, Ramazân orucu gibi farz orucun olduğu Kur’ân’la sabittir. Böyle sevaplı ve bereketli bir ayın olduğunun yanında, kendilerinde nafile oruçların tutulduğu Receb, Şa’bân ayları gibi aylarda bereket ve faziletin bulunduğu da bir hakikat olarak ortaya çıkar.
Tutulma durumları bakımından oruçlar; farz, vacip, sünnet, mendub, nafile ve mekruh olmak üzere altı kısma ayrılır.
Bu aylara hazırlanırken, O’nun (s.a.s) yaptığı duayı da her fırsatta tekrar etmeyi ihmal etmeyelim.
"Allâhümme bârik lenâ fî Recebe ve Şa‘bân ve belliğnâ Ramazân"
(Allah’ım! Receb ve Şa‘bân’ı hakkımızda hayırlı kıl ve bizi Ramazân’a ulaştır.)
Üç Aylardan Receb’in Faziletleri
Üç aylar olarak bilinen mübarek ayların ilki Receb ayıdır. Bu ay ‘hürmete layık’ anlamını taşıyan muhterem bir ay olup, Hicrî ayların yedincisidir. Receb ayı Allahü Teâlâ’nın ayıdır. Bu aya kim saygı gösterir, ilâhi emirler doğrultusunda değerlendirir, hayır ve hasenatlarla onu süslerse, dünyada ve ahrette mutlu olur. İçinde Regâib Kandili vardır. Bu da Receb’in ilk Cuma gecesi olmaktadır.
İhsan, ikram manalarına gelen ‘rağbet’in çoğulu olup Cenâb-ı Allah bu gecede kullarına; bağışlamak, affetmek, dualarını kabul etmek, sıkıntılarını gidermek, istedikleri hayırlı her şeyi onlara vermek, karşılıksız kendilerine ihsanlarda ve lütuflarda bulunmak üzere bu ve bunun gibi fırsatları vermektedir.
Kabir azabının kaldırılması bu geceyi ihyâ ile ilgilidir. Bunun yanında affedilmeyenlerin olduğu da söylenir.
Bunlar yedi sınıf insandır ki sırayla şöyledir:
1. Faiz alan ve veren
2. Müslümanları aşağılayıp küçük görenler
3. Anasının babasının hakkına riayet etmeyenler
4. Kocasını dinlemeyen, ona eziyet eden kadınlar
5. Şarkı ve çalgıcılığı sanat edinen, geçimlerini ondan sağlayanlar
6. Zina ve livata yapanlar
7. Beş vakit namazını kılmayan ve ona ehemmiyet vermeyenler
Bu kimselerin çok samimi olarak tevbe etmeleri, bir daha o fiilleri işlemeyeceklerine dair söz verip tevbe etmeleri gerekir. Aksi takdirde dünyaları da âhiretleri de perişan olarak devam eder durur. Duaları kabul olunmaz. Başları belâ ve musibetten kurtulmaz. Mahvolup giderler. Kendilerine âhiretin ilk kapısı olan mezarda, şiddetle kabir azabı olunur.
Bu ayı değerlendirmek için bir gün evvelinden, bir gün ortasından ve bir gün de sonundan oruç tutulur.
Çalışma durumunda olanlar sağlıklarını tehlikeye düşürmemeli, Rasûlullâh’ın (s.a.s) tavsiyesine uymalıdırlar.
"Ey insanlar, takat getireceğiniz işleri yapın. Zira siz (ibadetten) bezmedikçe Allah da sevap yazmaktan usanmaz. Allah'a en hoş gelen amel, az da olsa devamlı olanıdır."(2)
Bu tavsiye ve emir oruç için böyle olduğu gibi namaz için de böyledir.
"En sevimli namaz, az olsa bile devamlı kılınan namazdır."(3)
Üç Aylardan Şa‘bân’ın Faziletleri
Üç aylardan birisi olan Şa‘bân ayı Arabî ayların sekizincisidir. Bu ayda da en az başında ortasında ve sonunda olmak üzere üç gün oruç tutulmalıdır. Orucun sıcak yaz günlerine, çalışma zamanlarına rastlaması ve rızık kazanma, aile efradının nafakasını temin etme durumları söz konusu olduğunda kişi kendini çok zayıf duruma düşürecek şekilde ‘fazla oruç tutayım’ diyerek hırpalamamalıdır.
"Nefsin binitindir, ona yumuşaklıkla muamele et!"tavsiyesi unutulmamalıdır. Bu hususa özellikle nafile oruçlarda dikkat edilmelidir.
Rasûlullâh’ın kendi şahsına münhasır ibadet şekli vardı. O (s.a.s), bazen uzun uzun oruç tutarlardı. Hatta annemiz Hz. Aişe’nin (r. anha) ifadelerine göre;
"Rasûlullâh bazı aylarda çok oruç tutardı. Hatta öyle ki aile fertleri O’nun (s.a.s) hiç iftar etmediğini sanırlardı. Bazı aylarda da çok iftar ederlerdi. Hatta O’nun (s.a.s) o ayda hiç oruç tutmadığı sanılırdı."
Hz. Aişe (r.anhâ), Allah Rasûlü sallallâhü aleyhi ve sellemin, Ramazân ayından başka bir aydaki orucu tam olarak tutmadığını söylüyor. O devamla şöyle diyor:
"Ve mâ raeytühû eksera sıyâmen minhü fî Şa‘bân"
"Hz. Peygamber’in, Şa‘bân’daki kadar kendisinde çok oruçlu olduğu bir ay görmedim."(4)
Kaynakça:
- Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 259
- Buhârî, İman/16, Ezân/81; Müslim, Salât/283; Muvatta, Salâtu’l-Leyl/4; Nesâî, Kıyâmu’l-Leyl/1; Ebû Dâvud, Salât/317
- Tecrid, VI, 295-296, Hadis No: 935
- Tecrid, VI, 295-296, Hadis no: 935; Müslim, Sıyâm/175
Zülcenâheyn diğer yazıları
- 18 Temmuz 2023 Dergaha Varmayınca - şiir
- 11 Eylul 2022 Yolun Sonu Gelince
- 03 Nisan 2022 Dağlar Tutuştu - şiir
- 01 Aralık 2021 Kanat Açayım - şiir
- 08 Haziran 2021 Bana Müsaade Edin - şiir
- 08 Şubat 2021 İzini Aradım
- 26 Nisan 2020 Hatm-i Hace Olunca
- 26 Nisan 2020 Ebced Hesabı Nedir?
- 28 Ocak 2020 Gidiş Nereye?
- 28 Eylul 2019 Zikir Ehline Bazı Önemli Hatırlatmalar –4
- 20 Aralık 2018 Zikir Ehline Bazı Önemli Hatırlatmalar – 3
- 20 Aralık 2018 Kadiri Marşı
- 09 Mart 2018 Zikir Ehline Bazı Önemli Hatırlatmalar – 2
- 09 Mart 2018 Zikir; İbadet ve Taatin Özüdür, İliğidir
- 09 Mart 2018 Nasihatim Var
- 29 Ekim 2017 Zikir Ehline Bazı Önemli Hatırlatmalar - 1
- 17 Temmuz 2017 Cenâb-ı Allah’ı Sesli/Cehrî Zikir - 6
- 17 Temmuz 2017 Nasıl Yaşarsan
- 25 Ekim 2016 Bir Nasihat; Temiz Ol, Temiz Öl!
- 25 Ekim 2016 Cenâb-ı Allah’ı Sesli Zikir (Cehrî Zikir) – 5
- 09 Mart 2016 Cenâb-ı Allah’ı Sesli Zikir (Cehrî Zikir) – 4
- 31 Ocak 2016 Cenâb-ı Allah’ı Sesli Zikir - 3 (Cehri Zikir)
- 31 Ocak 2016 Gel Seninle Dost Olalım!
- 26 Ekim 2015 Cenâb-ı Allah’ı Sesli Zikir - 2 (Cehri Zikir)
- 31 Temmuz 2015 CENÂB-I ALLAH’I SESLİ ZİKİR- 1- (CEHRİ ZİKİR)
- 30 Temmuz 2015 Davet
- 27 Şubat 2015 Seher Vakti Gördüklerim
- 27 Şubat 2015 Evvâh Olan Kullar
- 06 Kasım 2014 Rabbime Yalvardım
- 03 Haziran 2014 Ölüm Ötesi
- 08 Şubat 2014 Mevlânâ ve Müsamaha
- 08 Şubat 2014 Allah’ı Zikredelim
- 17 Eylul 2013 Hayata Bakış
- 17 Eylul 2013 Cenâb-ı Allah, Sekîneyi Müminlerin Kalplerine İndirdi
- 18 Temmuz 2013 Rahmet ve Merhamet Ayı
- 25 Mayıs 2013 Fikir Yağmuru
- 16 Şubat 2013 Yâ Resûlallah
- 16 Şubat 2013 Mevlid Kandili
- 03 Kasım 2012 Kırk Yaşın Düşündürdükleri
- 03 Kasım 2012 Ey Allah’ım
- 11 Ağustos 2012 Sana Sığınırım
- 11 Ağustos 2012 Tayy-i Zamân, Tayy-i Mekân
- 11 Mart 2012 Akşemseddin
- 11 Mart 2012 Ölüm Anının Dehşeti
- 29 Aralık 2011 Zelzeleye Çare Bulundu (mu?)
- 29 Aralık 2011 Ey Rabbim! Sanki Ben İbrahim´im
- 05 Ekim 2011 Bayram Gününde Hasret
- 05 Ekim 2011 Kur’ân-ı Kerîm ve İlim
- 28 Haziran 2011 Tokyo’da Deprem
- 28 Haziran 2011 Zikrullâh’ın Bereket Ve Üstünlüğü