Editör

Tasavvufi Şiir Şerhi

Tasavvufi Şiir Şerhi

Tarîkatte ibârettir tasavvuf mahv-ı sûretten Hakîkatte sarây-ı sırda mihmân olmağa derler

Aksaray ‘Olanlar Dergâhı’ Şeyhi İbrahim Efendi’nin Tasavvuf Manzûmesi

1. Bidâyette tasavvuf sûfî bî-can olmağa derler

Nihâyette gönül tahtında sultân olmağa derler

Tasavvuf mesleğine intisâb etmek isteyen sûfî, bu dergâha girerken maddî varlığından sıyrılmalı ve kendinde bir varlık görmemelidir. Bu tarzda başlayana manevî yolculuğun (seyr u sülûk) nihâyetine ulaşan kimse gönül tahtının sultânı olur.

2. Tarîkatte ibârettir tasavvuf mahv-ı sûretten

Hakîkatte sarây-ı sırda mihmân olmağa derler

Tarîkatte tasavvuf; sûretin (maddi varlığın) yok farz edilmesinden ibârettir. Bu yolla hakîkate ulaşanlar, ilâhî olan sır sarayının misâfiri olurlar.

3. Bu âb u kil libâsından tasavvuf âri olmaktır

Tasavvuf cism-i sâfî nûr-i Yezdân olmağa derler

Tasavvuf, toprak ve sudan ibâret olan sûretten temizlenmektir. Varlığından soyulan derviş, cismini saflaştırarak, Allah Teâlâ’nın nûru olur. (O’nunla görür, O’nunla işitir, O’nunla tutar ve O’nunla yürür.)

4. Tasavvuf lem’ayı envâr-ı mutlaktan uyarmaktır

Tasavvuf âteş-i aşk il sûzân olmağa derler

Tasavvuf, gönülde mutlak nûrlardan bir ışık yakarak, aşk ateşiyle yanıp tutuşmaktır.

Aşk bir şem’-i ilâhîdir benim pervânesi

Şevk bir zencîrdir gönlüm anın dîvânesi

- Şeyh Galip –

5. Tasavvufta şerâit nâme-i hestîyi dürmektir

Tasavvuf ehl-i şer’u ehl-i îmân olmağa derler

Tasavvufta esas olan, varlık kitabını dürerek, varlığından geçmektir.

Bana bende demen bende değilem

Bir ben vardır bende benden içeru

- Yunus Emre –

Tasavvuf, hem şerîat, hem îman ehli olmaktır.

39

6. Tasavvuf ârif olmaktır hakîmen âdetullâha

Tasavvuf cümle ehli derde dermân olmağa derler

Tasavvuf, hakîmâne bir tarzda âdetullâhı (sünnetullah) anlamak, tüm dert sahiplerinin derdine derman olmaktır.

7. Tasavvuf ten tılsımın ism miftâhıyla açmaktır

Tasavvuf bu imâret külli vîrân olmağa derler

Her düğümün bir tılsımla açıldığı söylenir. Tenin tılsımı da “Allah” isminin anahtarı olan “Bismillâh” ile açılır. Tasavvuf mamûr olan bu varlığı tamamen vîrân etmek, nefse nispetle rûhu beslemektir.

8. Tasavvuf sûfî kâli hâle tebdîl eylemektir bil

Dahî her söz ki söyler âb-ı hayvân olmağa derler

Tasavvuf, sûfînin kâlini (sözünü ve bilgisini) hâle tebdîl etmesidir (ilmiyle âmil olma). Hâl ehli olan, söylediklerini ve bildiklerini bizzat yaşayan bir kimsenin her sözü, başkaları için hayat iksîri hükmündedir.

9. Tasavvuf ilm-i ta’bîrât u te’vîlâtı bilmektir

Tasavvuf can evinde sırr-ı Sübhân olmağa derler

Tasavvuf, ta‘bîr ve te’vîl ilmine vâkıf olmak, Kitap ve Sünnet’in esrârını anlamaktır. Tasavvuf kalbi, ilâhî sırların mecrâsı ve mir’âtı yapmaktır.

10. Tasavvuf hayret-i kübrâda mest ü vâlih olmaktır

Tasavvuf Hakk’ın esrârında hayrân olmağa

Tasavvuf, büyük bir hayret ve dehşetle kendinden geçmek, Hakk’ın nâmütenâhî esrârı karşısında hayran kalıp ürpermektir.

11. Tasavvuf kalb evinden mâsivâllahı gidermektir

Tasavvuf kalb-i mü’min arş-ı Rahmân olmağa derler

Tasavvuf, gönül hânesinden mâsivâyı temizlemek, kalbini Rahmân’ın arşı yapmaktır.

Kalb-i mü’min arş-ı Rahmân’dır

Ânı yıkmak ziyâde tuğyândır

12. Tasavvuf her nefeste şarka vü garba erişmektir

derler

Tasavvuf bu kamû halka nigehbân olmağa

Tasavvuf, her an, şarkta ve garptaki müslümanları düşünmek, onların sevincine ve tasasına ortak olmak, ihtiyaç sahiplerine hizmet etmektir. Tasavvuf, tüm halkı görüp gözetmeye çalışmaktır.

13. Tasavvuf cümle zerrât-ı cihânda Hakk’ı görmektir

Tasavvuf gün gibi kevne nümâyân olmağa derler

Tasavvuf, cihânın tüm zerrelerinde Hakk’ı müşâhede etmektir. Sûfî güneş gibidir. İnsanları zulmetten nûra ulaştırır.

Bir kitâbullah-ı a’zamdır serâser kâinat

Hangi harfi yoklasan mânâsı hep Allah çıkar.

14. Tasavvuf anlamaktır yetmiş iki milletin dilin

derler

Tasavvuf âlem-i akla Süleymân olmağa derler

Tasavvuf, yetmiş iki milletin dilini bilmek, herkesin halinden anlamaktır. Hz. Süleyman nasıl kuşdiline varıncaya kadar tüm dilleri biliyorsa, tasavvuf erbâbı da akıl âlemine Süleyman olmalıdır.

15. Tasavvuf urvetü’l-vüskâ yükün cân ile çekmektir

Tasavvuf mazhar-ı âyât-ı gufrân olmağa derler

Tasavvuf, Kur’ân-ı Kerîm’in hükümlerine tüm gücüyle bağlanmak ve ölünceye kadar bu inancını devam ettirmektir. Böyle bir davranış içinde bulunan sûfî, gufran âyetlerinin mazharı olur.

40

16. Tasavvuf ism-i a‘zamla tasarruftur bütün kevne

Tasavvuf câmi-i ahkâm-ı Kur’ân olmağa derler

Tasavvuf, bugün kâinatta “İsm-i a‘zam”la tasarruf etmektir. Böyle bir davranış içinde bulunan sûfî, gufran âyetlerinin mazharı olur.

17. Tasavvuf her nazarda zât-ı Hakk’a nâzır olmaktır

Tasavvuf sûfiye her müşkil âsân olmağa derler

“İsm-i a‘zam”, Allah Teâlâ’nın Kur’ân-ı Kerîm’de geçen yüz isminden doksan dokuzu belli olan “Esmâu’l- Hüsnâ”sının fevkindeki adına verilen isim olarak bilinir. Herkes tarafından bilinmeyen bu isme vâkıf olan kimse Allah Teâlâ’nın izniyle tasarruf imkânına sahip olur diye bir inanç vardır.

Tasarruf sahibi Allah Teâlâ’dır. Cenâb-ı Hakk’ın nâmütenâhî olan esmâ ve sıfâtının tecellileri, çeşitli sûretlerde hariçte zâhir olur.

18. Tasavvuf ilm-i Hakk’a sînesini mahzen etmektir

Tasavvuf sûfî bir katreyken ummân olmağa

Tasavvuf, Hakk’ın ilmine kalbini mahzen etmektir. Ledünnî ilme sahip olmak ve bu sûretle beşeriyete faydalı hale gelmektir. Bu sâyede bir katreden ibâret bulunan sûfî umman hâline gelmiş olur.

19. Tasavvuf külli yakmaktır vücûdun nâr-ı lâ ile

derler

Tasavvuf nûr-i illâ ile insân olmağa derler

Tasavvuf, mâsivâyı yok farz etmek, onu “lâ” ateşiyle yakmak ve “illâ” nûruyla insân-ı kâmil olmaktır. (Lâ mevcûde illâ Hû)

20. Tasavvuf on sekiz bin âleme dopdolu olmaktır

Tasavvuf nüh felek emrine fermân olmağa derler

Tasavvuf, kâinattan haberdar olmak, on sekiz bir âlem hakkında bilgi edinmek, eşyânın künhüne vukuf kesbedip dokuz feleğin (güneş sistemi) emrine ferman olmaktır.

21. Tasavvuf “kul kefâ billâh” ile da‘vet dürür halkı

Tasavvuf “irci‘î” lafzıyla mestân olmağa derler

Tasavvuf, “kul kefâ billâh” âyetiyle insanları Hak yola dâvet etmek, “irci‘î” emrinin zevkiyle kendinden geçmektir.

Ehl-i tevhîd olmak istersen sivâya meyli kes

Aç gözün merdâne bak, Allah bes, bâkî heves!

22. Tasavvuf günde bin kerre ölüp yine dirilmektir

Tasavvuf cümle âlem cismine cân olmağa

Tasavvuf, Hakk’ın nâmütenâhî kudretini müşâhede edip kendinden geçmek, ölmeden evvel ölmek, rûhen diri kalmaktır.

Tasavvuf, tüm âlemin cisminin rûhu olmak, onları ihyâ etmek, Hak Teâlâ’nın “Hayy” isminin mazharı olmaktır.

23. Tasavvuf zât-ı insan zât-ı Hak’da fânî olmaktır

Tasavvuf “kurbu ev ednâ”da pinhân olmağa derler

Tasavvuf, sûfînin kendi varlığını, gerçek varlıkta yok etmesi, bu sayede “Kurbu ev ednâ” makâmına ulaşmasıdır.

24. Tasavvuf cânı cânâna verip âzâde olmaktır

derler

Tasavvuf cân-ı cânân cân-ı cânân olmağa derler

Tasavvuf, canı sevgiliye verip, mâsivâ esâretinden kurtulmak, gerçek sevgilinin canı olmaktır.

25. Tasavvuf bende olmaktır hakîkat hak ey İbrâhim

Tasavvuf şer-‘i Ahmed dilde bürhân olmağa derler

Tasavvuf, Allah Teâlâ’ya kul olmak, Peygamber (s.a.) Efendimiz’in şerîatini gönülde bir delil olarak yaşatmaktır.


Editör diğer yazıları