Halis EŞREF

Hanyalı Nûri Dîvanı’nda Hz.Peygamber (s.a.v)

Hanyalı Nûri Dîvanı’nda Hz.Peygamber (s.a.v)

Ezelde ruh-ı şerifin Nebi-i mürsel iken Yoğ idi Âdem ü ba‘d u türâb u mâ vü ne nâr

 

Divanda ismi en çok zikredilen peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)’dir.  Divanda Hz. Muhammed (s.a.v) hakkında yazılmış otuz altı adet müstakil manzume bulunmakta­dır. Birçok beyitte O’nun çeşitli özellikleri şâirâne bir üslûpla işlenir. Dünyaya teşrifinden başlayıp, vefatına kadar geçen süre içerisindeki birçok hâdise, mucize ve fiilleri Nurî Divanı’nda geniş yer bulur.

“Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ruhu, yaratılan ilk cevherdir.”(1) “Allah’ın ilk yarattığı benim nurumdur.” (2) meâlindeki hadis-i şerifte, yaratılan ilk cevherin Hz. Peygamber’in (s.a.v) ruhu olduğu belirtilir. Şair, Hz. Muhammed’in (s.a.v) mübârek ruhu ezelde nebi olarak irsal olunduğunda, kâinatta henüz insan nefsinin, toprağın, suyun ve ateşin yaratılmamış olduğunu söyler:

 

Ezelde ruh-ı şerifin Nebi-i mürsel iken

Yoğ idi Âdem ü ba‘d u türâb u mâ vü ne nâr

 

Soyu, nesebi hâlis bir gül gibi olan Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) kutlu doğumu her iki âlem için de bir ikramdır:

 

Senin mevlid-i pâkin ey asl-ı gül

Dü kevnin nüfusuna oldu kerem

 

O’nun (s.a.v.) dünyaya teşrifi şüphesiz ki bir rahmettir. İnsanlık âlemi için bir ikramdır:

 

Oldu teşrîfin senin dünyaya rahmet şübhesiz

‘Âlem-i nasut anınçündür mükerrem merhaba

 

Şâir, beyitlerini Hz. Muhammed’in (s.a.v) vasıflarıyla süsler. Hz.Peygamber’in (s.a.v) fizikî güzelliklerini anlatarak O’nu taltif eder. Cihan O’nun güzelliklerinin tecellisidir. Hz. Muhammed’in (s.a.v) mübârek yüzü güle benzer, saçları sümbül bahçesini andırır. Gözleri nergis, boyu servidir:

 

Lebi mül çehresi gül perçem-i suhı sünbül

Çeşmi nergis kadi serv ü ruhudur lale-i al

 

Şair, “Hz.Yusuf dönemindeki insanlar eğer Hz. Muhammed’in (s.a.v) yüzündeki gösterişli, parlak tüylerden birini görmüş olsalardı o güzel Mısır’da Yusuf’un güzelliğine kimse dönüp bakmazdı. Yusuf’u ayaklar atında ezerlerdi.” diyerek Hz.Yusuf dönemine telmihte bulunur:

 

Tumturak-ı hatını görse bu şevketle anın

Mısr-ı hüsnünde eger Yusuf olurdu pa-mal

 

Eğerçi Yusuf ahsen olduğu meşhurdur amma

Bütün peygamberânın dilberisin ya Resulallah

 

Ey Haşim’in soyundan gelen Mustafa (s.a.v)! Senin övgünü hiçbir kalem yazamaz. Kimse senin vasıflarını sayamaz. Ümmetinin aklı Sen’i iyice anlamaya, tanımaya yetmez. Sana tâbi olmak için seni zahiren tanımak yeterlidir. Seni uzaktan tanıyan Arap ve diğer milletler hemen sana tâbî oldular.

 

Eya Haşimiyyü’n-neseb Mustafa

Ne mümkin ki yaza medihan kalem

 

Kalem ne gedadır seni vasf ede

Seni derk eder mi ‘ukul-i ümem

 

Senin zahirin bildi cümle enam

Sana tabi‘ oldu ‘Arabla ‘Acem

 

Takvada en ileri olan Hz. Muhammed’e (s.a.v) köle olmayan, O’na (s.a.v) gönülden bağlanmayanın gönlü şirkten kurtulamaz:

 

Sadru’l-verâ Muhammed ‘aleyhi’s-selama ta

Bend olmayınca dil bulamaz şirkden rehâ

 

Sen (s.a.v) öyle bir peygambersin ki saçından tek bir kıl düşmesin diye biz canımızı feda ederiz. Sen (s.a.v) suçluların, günahkârların şefaatçisisin. Asilerin yardımcısısın.

 

O peygamber ki düşse bir kılı başlar fida olsun

Şefì-‘i müznibîndir dest-gir-i ‘âsiyandır bu

 

Hz. Muhammed (s.a.v), Divan’da ahlakının yüceliğiyle ve soyunun temizliğiyle memduhlar için bir teşbih unsurudur. O, bütün nebilerin başıdır, seyyididir. Kâinatın iftihar vesiledir. Yaratılmışların en ulusudur. Allah’ın en güzide peygamberidir. O (s.a.v), nebiler zümresine Cenâb-ı Hakk’ın bir ikrâmıdır:

 

Cemi‘-i enbiyanın serverisin ya Resulallah

Şerefle kâinatın mefharısın ya Resulallah

 

Yaradılmışların sen ekberisin ya Resulallah

 

Hüdâ’nın en güzide mürselisin ya Resulallah

Nebiler zümresinin efdalisin ya Resulallah

 

Kaynaklar:

1.      Emine Yeniterzi, “ Hulâsatü’l-Hakâyık’ta Hz. Peygamber’in Üstün Özellikleri ”, Uluslararası Hace Muhammed Lütfi (Alvarlı Efe) Sempozyumu Bildirileri, Erzurum, 2013.

2.      Ahmed b. Muhammed el-Kastalani, Mevahibü'l-Ledünniye Tercümesi (çev.: Şakir Baki), İstanbul 1899, I, 47.


Halis EŞREF diğer yazıları