Genç KALEMLER

Hakikate Açılan Pencere, Örtünme

Hakikate Açılan Pencere, Örtünme

Ama gece de bir “örtüdür”. Dünyayı kuşatan, Rahmân’a menfez açan

 “Ey örtüsüne bürünmüş, bir kısmı hariç geceleyin namaz için kalk!” (Müzzemmil,73/1) ayetinin muhatabı, asr-ı saadette dini tebliğ eden Efendimizin (s.a.s) şahsında tüm ümmet idi.

On beşinci hicri asrın sisli, virajlı yollarında istikamet dilenen bugünün insanı, örtüsünden sıyrılmanın, afakî harici fetihlere çıkmadan evvel yine o sahip olduğu örtünün enfüsüne vakıf olmaktan geçtiğinin farkındadır.

 İnsanı çepeçevre saran sarmalayan her şey bir örtüdür. Bir perdedir. Gaflet bir örtüdür, Hakk’ın içimizde inkişaf etmemesi için. İmtihanlar mihnetler bir örtüdür, sabır virajından yuvarlanmamak için.

Ama gece de bir “örtüdür”. Dünyayı kuşatan, Rahmân’a menfez açan…

Ayette örtüye bürünene hemen akabinde gece kıyamı namazı emredilmesi  bir örtüden çıkıp, başka bir örtüde süluke devam işaret ve desturudur. Gece, yani göz gözü görmediği basiret yoksulluğunun maddi planda revaç bulduğu zaman dilimi, yani fitnelerin cirit attığı, yani imanın kor gibi elde taşındığı zamanın ahirine eğilen gölgenin gölge sahibine dokunduğu açı…

Yirmi birinci asra girerken global çapta yaşanılan enfüsi endişeler, ahlakı, geri dönüşümü olmayan silmelere mahkum etme telaşı, büründüğümüz inanç örtüsünün ne kadar bir Davudi zırh olduğunu bize haykırıyor.

Örtü bir zırhtır, kadın için söz konusu ise belki cildin ta kendisi… Bu ahval ve şerait altında emmare nefis virüslerine karşı bir anti-virüs teyakkuzuna muhtaç bütün dünya…

Yıkımlar en çok ahlaki düşüşleri işaretliyor. Bu düşüşe dur demek, erkek ve kadın için her türlü “örtünme”yi bir imkân, bir enerji halinde kendimize mal etmeyi salık veriyor.

Örtünmeyi kısaca masivaya açık kapı  bırakmama, Hakk’ın huzur iklimine atılma için de bir zırh, bir güç  telakki etme durumundayız.

“Ey örtüsüne bürünen peygamber! Kalk insanları uyar. Sadece Rabbini yücelt ve elbiseni temiz tut. Azaba götüren kötü şeylerden sakın.” (Müddessir 74/1-5) ilahi fermanı örtünen herkesin mesuliyet manevralarını tespit ediyor. Kalk, yani uyan, gafletini yırt, kendinle buluş, âlemi uykusundan uyandırmaya niyetlenmişken sakın kendi uyurgezerliğinin cahili olma. Sadece O’nun rızasına sevdalan. Örtün temiz olsun, zira bardak içinden taşra değildir, ne varsa onu gösterir.

Lübbünü nefis kirlerinden ayıkla ki elbisenin tahareti makbul olsun.

Azaba sapan yolda bu pak gömleği şahidin yapma!

Onu bütün nezafetlerin toplanacağı cennet yurdu için sakla, oraya sarf et!

Kadın, setredeceği bedeniyle ötelere açılacak, erkek  ise bu örtünme karşısında verdiği Yusuf burhanı sayesinde ukbâda karşılaşabileceği ateşten odaların kapılarını birer birer buradan kapatacaktır.

 

*Hüseyin KARACA


Genç KALEMLER diğer yazıları