Hayrihî ve Şerrihî

Fırsatları kollayan, yakalayan ve kullanmasını bilenler kazanıyor. Fırsatları kollamada gevşek davranan, uyuyan, uyuklayan hep kaybeden taraf oluyor.

 Ortalık bulanık. Bulanıklık, bir hareketin neticesidir. Dünyanın her tarafında bir hareket var. Her gün yeni bir gelişmeye tanık oluyoruz.

Sosyal, siyasal ve ekonomik realiteler öyle hızlı bir değişim ortaya koyuyor ki, yoruma bile zaman kalmıyor. Kaderin akışı bu…

Mukadderatın “Hayrihî ve şerrihî minallâhi Te‘âlâ” kanallarındaki akışı durdurulamaz. Bu “kevn ü fesad” (oluş ve bozuluş) âlemi bu kanallardan besleniyor.

İnsan toplulukları bu kanallardan aldıkları güçle bir şeyler ortaya koyuyorlar. Adl-i ilahi bu…

Âlemlerin Rabbi Allah herkese bir fırsat tanıyor. Takdir-tedbir köprüsünün altındaki suları akıtan fırsatlar bunlar.

Fırsatları kollayan, yakalayan ve kullanmasını bilenler kazanıyor. Fırsatları kollamada gevşek davranan, uyuyan, uyuklayan hep kaybeden taraf oluyor.

Şimdi bütün dünyada büyük hareketler var.

Harekette bereket vardır, denir. Peki, bereket nerede?

Bereket hareketin zamirinde (özünde gizli)dir.

Onu açığa çıkarmak gerekiyor işte. Umutsuzluğa kapılmadan çalışıp çabalayarak.

Etraftaki esrarın ve eşirranın (şerlilerin) çokluğuna bakarak umut kesmek caiz değildir.

Şer/kötülük şirrettir, fazla huzur bozar. Ayrıca, çoğalması da pek kolaydır. Hayır gibi ihtimam istemez.

İblis taifesi böylesine çabuk ve kolay çoğalıyor diye umut kesmek gerekmez.

Sinekler de çabuk çoğalıyor. Bitler, pireler, fareler de. Bundan dolayı umut kesiyor muyuz?

Önemli olan tedbirde kusur etmemek…

Hak-batıl, hayır ve şer, her şey bir hareket ister. Sesli ya da sessiz tepkileri ortaya koymak bile bir harekettir.

İmanın, izanın, azmin ve sebatın neticesi Bosna, azıcık yaralı da olsa iyi bir örnek.

Ortadoğu, Kafkaslar, Orta Asya, Balkanlar ve Kuzey Afrika’daki hareketlerin zamirinden inşaallah daha büyük bereketler çıkacak.

Bu Müslüman halklar bölgelerindeki zâlim sistemlerin pençe-i kahrından kısmen kurtuldular. Dileriz ki bu kurtuluştan sonra bir de kötü niyetli mihrakların tuzağında kahrolmazlar.

Adl-i İlahî’nin ellerine verdiği büyük fırsatları değerlendirmelerine bağlı bu...


Mustafa ÖZDAMAR diğer yazıları