Yahudiler, Peygamber Efendimizi Sihirle Öldürmeye Kalkıştılar?
Lebid b. A’sam, istediğini ele geçirince, ona birtakım düğümler dövdü ve üfledi.
Hicretin 7. yılında idi ki; Müslüman olduğunu açıkladığı halde münafıklıktan ayrılmayan ve sihirbazlıkta çok maharetli olan Yahudi Lebid b. A’sam’a, Yahudilerin elebaşları:
“Ey Ebu’l-A’sam! Sen bizim en bilgili sihirbazımızsın! Muhammed bizim erkeklerimizi ve kadınlarımızı sihirledi, büyüledi. Biz ona karşı bir şey yapamadık!
Sen onun bize neler yaptığını, dinimize nasıl aykırı davrandığını, bizden kimleri öldürdüğünü veya sürgün ettiğini gördün!
Biz, bütün yaptıklarına karşı onu sihirleyip cezalandırmak üzere seni tutuyor, görevlendiriyoruz!” dediler ve Peygamberimiz aleyhisselama sihir yapması için de üç dinar verdiler.
Lebid b. A’sam, Peygamberimiz aleyhisselamın tarağıyla başından taranmış saçlarını elde etmeye girişti.
Yahudilerden bir genç; gelir gider, Peygamberimiz aleyhisselamın işini tutardı.
Yahudiler, Peygamberimiz aleyhisselamın saç ve sakal tarantısıyla bazı tarak dişlerini elde edinceye kadar bu gencin üzerine düştüler.
Yahudi genci, Peygamberimiz aleyhisselamın saç tarantısıyla tarak dişlerini alıp Yahudilere verdi.
Lebid b. A’sam, istediğini ele geçirince, ona birtakım düğümler dövdü ve üfledi.
Bu düğümlenmiş ve üflenmiş saç tarantılarını, erkek hurmanın kurumuş çiçek kapçığının içine koydu. Sonra, onu götürüp kuyunun içindeki basamak taşının altına yerleştirdi.
Bu kuyu, Zurayk oğullarına aitti.
Lebid b. Asam sihir yaptıktan sonra, Peygamberimiz aleyhisselam hastalandı. Başının saçları dökülmeye başladı. Peygamberimiz aleyhisselam, yapmadığı bir işi yapmış gibi sanır oldu. Peygamberimiz aleyhisselamın gözlerinin feri de azaldı.
Hastalığı günlerce sürdü. Yemekten içmekten kaldı.
Ashab-ı Kiram, hastalığını yoklamaya geldiler.
Peygamberimiz aleyhisselam hastalanınca, Lebid b. A’sam’ın kız kardeşlerinden birisi, Hz. Âişe’nin yanına gelmişti.
Kadın, Peygamberimiz aleyhisselamın hastalandığını öğrenince, dönüp bunu kız kardeşlerine ve Lebid’e haber verdi.
Onlardan birisi:
“Eğer o gerçekten peygamberse, kendisine bu iş haber verilir. Aksi takdirde, bu sihir kendisine nereden gösterilir? En sonunda, aklı başından gider. Böylece de kavmimiz ve dindaşlarımız, umduklarına ermiş olur!” dedi.
A’sam’ın kızları, Lebid’den daha sihirbaz, daha beter idiler.
Yüce Allah, Peygamberine yapılan sihrin kim tarafından ve nasıl yapıldığını ve konulan yerini gösterdi.
Hz. Âişe derki:
“Nihayet, Resûlullah aleyhisselam, günün birinde tekrar tekrar dua etti. Sonra da, bana:
‘Ey Âişe! Yapmış olduğum duamı Allah’ın kabul buyurduğunu biliyor musun? Bana meleklerden iki melek geldi. Onlardan birisi:
‘Sihirlenmiştir!’ dedi. Biri, öbürüne:
‘Kim sihir yapmış ona?’ diye sordu. Öbürü:
‘Lebid b. A’sam!’ dedi. Biri, öbürüne:
‘Sihir ne ile yapılmıştır?” diye sordu. Öbürü:
‘Erkek hurmanın kurumuş çiçek kapçığı, tarak, saç sakal tarantısıyla!’ dedi. Biri, öbürüne:
‘Nerededir o?’ diye sordu. Öbürü:
‘Zervan kuyusunda, basamak taşının altındadır!’ dedi. Biri, öbürüne:
‘Onun şifa bulması ne iledir?’ diye sordu. Öbürü:
‘Kuyu suyunun tamamıyla çekilip içindeki basamak taşının kaldırılması ve altındaki kurumuş erkek hurma çiçeği kapçığının çıkarılması suretiyledir!’ dedi. Bundan sonra, melekler havalanıp gittiler.”
Yapılan Sihrin Zervan Kuyusundan Çıkarılışı ve Peygamberimiz Aleyhisselamın Kurtuluşu
Peygamberimiz aleyhisselam, Hz. Ali ile Ammar b. Yâsir’i çağırdı. Meleklerden işittiği şeyleri onlara beyan ve Zervan kuyusuna hemen gitmelerini emir buyurunca, Hz. Ali ile Ammar b. Yâsir, Zervan kuyusuna gittiler. Kuyunun suyu kınaya boyanmış, kuyunun başındaki hurma ağaçlarının başları da, şeytan başları gibi idi.
Hz. Ali ile Ammar b. Yâsir, kuyunun suyunu çekip boşalttılar, içindeki basamak taşını kaldırdılar.
Taşın altındaki hurma çiçeği kapçığı. Peygamberimiz aleyhisselamın tarağı, başının saç tarantısı, üzerine iğneler saplanmış mumdan bir heykeli, yine üzerine 11 düğüm vurulmuş ve iğneler saplanmış bir yay kirişi bulunup çıkarıldı.
Yay kirişi üzerindeki düğümleri çözmeye güç yetirilemedi.
Cebrail aleyhisselam gelip Felak ve Nâs sûrelerinin âyetlerini okudukça, düğümler çözülmeye başladı!
Peygamberimiz aleyhisselam, her düğüm çözüldükçe, önce elem, sonra rahatlık duymakta idi.
En son düğüm çözüldüğü zaman, Peygamberimiz aleyhisselam, diz bağından boşanmış, kurtulmuş gibi açılıverdi.
Yemek yemeye, su içmeye başladı.
Zervan Kuyusunun Kapatılışı ve Lebid b. A’sam’ın Sorguya Çekilişi
Peygamberimiz aleyhisselam, emredip Zervan kuyusunu kapattırdı. Lebid b. A’sam’a haber gönderdi ve:
“Allah bana senin yaptığın sihri haber verdi ve yerini de gösterdi. Sen bunu ne için yaptın?” diye sordu. Lebid:
“Dinar (altın) sevgisinden dolayı!” dedi. Peygamberimiz aleyhisselama:
“Yâ Rasûlallah! Onu öldürsen!” denildi. Peygamberimiz aleyhisselam:
“Onun sonunda göreceği ilahî azap, daha şiddetlidir!” buyurdu.
Bir daha onun ne yüzünü gördü, ne de bu suçunu anıp başına kaktı.
Hayatına kastetmiş olan Zurayk oğulları Yahudilerinden hiç kimseyi öldürmedi.
Kaynak: M. Âsım Köksal, İslam Tarihi-Medine Dönemi, V, 448-452.
Emre ALTINTAŞ diğer yazıları
- 01 Aralık 2021 İntisâb , İnâbe ve Bey´at Kavramları
- 28 Eylul 2019 Allah’ı Görmek Mümkün müdür?
- 20 Aralık 2018 Akaid - Ömer NESEFÎ
- 27 Şubat 2015 Tarikatların Gayesi Nedir?
- 16 Şubat 2013 Namazda Niçin Huşu Duyamıyoruz?
- 11 Mart 2012 Korku Halinde Namaz Nasıl Kılınır?
- 05 Ekim 2011 Faydalı İlmihal Bilgileri