İçe Yolculuk

...Halbuki o ikisinin en iyisi önce selâm verendir." (Buhârî, Edeb 62)

Birkaç sene önce abla ve kardeşin ufak bir meseleden dolayı tartışma anlarına şahit olmuştum sene 2019 yıllarıydı hiç unutmuyorum.

Ablasından yaşça ufak olan kardeşi:

-“Ben daha ablamla konuşmam ne yanına giderim nede yanıma gelsin.” dedi.

Konuşmam diyordu ama bunu derken de nasılda içten içe ağlıyordu... Belli ki ablası ile arasındaki geçen bu tatsız olay onu hayli üzmüştü. Ablasının yanına giderek durumu düzeltmeye çalışıyordum ki pek te başarılı olamadım.

Ablası demez mi:

  • “Hatalı olan ben değilim o! Küçükse küçüklüğünü bilecek sürekli alttan almak bir çözüm değil! Bir büyüğe nasıl davranılması gerektiğini öğrensin. Yaptığı yanlıştı bende o yanlışa istemsizce sesimi yükselterek tepki gösterdim ki haklıyım” dedi.

Sonrada olan biteni bana olduğu gibi anlattı... Tek taraflı dinleyerek karar vermem adil olmazdı bu sebepten kardeşi ile tekrar görüştüm. Oda zaten ablasının söylediklerini bire bir doğrulamıştı. Küçük kardeş hatasını kabul etmesine ediyordu fakat ablasının da ona sert bir üslup ile karşılık vermesini kaldıramamıştı. Kendini bu durumdan sıyırmak için yalana baş vurmaması da dikkatı mı çekmişti. Hayranlıkla ufak kardeşi dinliyordum. O ara Sevgili Peygamber Efendimizin mübarek dilinden dökülmüş olan şu Hadis-i Şerifi düştü gönlüme.

Ebû Eyyûb radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

 "Bir Müslümanın, din kardeşini üç gün üç geceden fazla terkedip küs durması helâl değildir: İki Müslüman karşılaşırlar biri bir tarafa öteki öbür tarafa döner. Halbuki o ikisinin en iyisi önce selâm verendir." (Buhârî, Edeb 62) 

Küçük kızcağızın iyice yanına yaklaşarak anlayacağı dilden…

  • “Biliyor musun? iki kişi arasında bu kardeş olur, arkadaş olur, aralarında bir dargınlık, küslük yada kırgınlık olurda barışma niyetiyle bunlardan hangisi önce davranır gider selam verir özür dilerse Allah c.c o ilk özür dileyene hem sevap yazar hem de onu sever,  hem de sevinir... İstemez misin bu sevaba nail olmayı?  Allah c.c sevindirmek istemez misin?

Ben böyle dedikçe heyecanlanıyor, yerinde duramıyor gözlerinin ta içi gülüyordu. Biraz etrafı çevreyi seyretti tatlı tatlı tebessüm ediyordu sonrada…

  • “Aklıma bir şey takıldı şimdi ben ablamla küsüm ya konuşmuyorum ya benim canım herşeyim Allah’ım beni az mı seviyor? dedi.

Bu kızcağızın algıları çok açık maşallah. Sorduğu soru karşısında ancak şöyle diyebildim…

  • “Allah c.c yarattığı yoktan var ettiği her kulunu sever, her kuluna değer verir fakat O’nun emirlerine uyanları dediklerini uygulayanları O’nun ipine sımsıkı tutunanları sarılanları daha ayrı daha çok sever bunu bilir buna inanırız.”  Bu söylediklerimden sonra ellerini semaya kaldırdı samimi bir dil ile şu sözlere yer verdi.

 

  • “Canım Allah’ım senin ismini çok seviyorum ben. Bütün kitaplarıma, defterlerime seni yazarım, seni söylerim. Allah derim, Rahman derim, Rahim derim… En çok seni derim seni anarım. Ben seni çok seviyorum. İsterim ki sen de en çok beni sev…” dedi.

Sonrada ablasının yanına gitti…

“Ablacığım çok özür dilerim, sana hoş davranmadım ben” dedi sonrada ablasına sarıldı ve böylelikle iki kardeş barıştılar…

İşte böyle Allah c.c sevgisi insana her şey yaptırıryaş sınırı yok demek düştü bana da…

İki kardeşin arası düzeldi düzelmesine de peki benim bu içerimdeki burukluk da neyin nesiydi... Bu küçük kızcağızın yaşından olgun davranması Allah c.c olan bağlılığı, muhabbeti, sevgisi… O şu küçücük yaşına rağmen endişeye kapılıp Allah c.c ya beni sevmez ise korkusuyla gidip ablasından özür diliyor. O’na Allah c.c yakın olayım sevgisini kazanayım istiyor bu davranışıyla. Kendimi nasıl sorgulamam bu durumda? Belki de bu yaşanan hadise boş değildi boşa yaşatılmadı kim bilir önce kendime kendi nefsime sonra bir başkasına (Kardeşime) belki merhem olacak ilaç olacak bu satırlar diye yaşamış olduğum bu anı kaleme almak nasip oldu.

Sözlerin, kelamların en kıymetlisi ile…

"Her Pazartesi ve perşembe günü ameller Allah'a arzolunur. Din kardeşi ile arasında düşmanlık bulunan kişi dışında Allah'a şirk koşmayan her kulun günahları bağışlanır. (Meleklere) siz şu iki kişiyi birbiriyle barışıncaya kadar tehir edinbuyurulur." (Müslim, Birr 36. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 47

 

Selam ve dua ile

 


Perihan SAVAŞ diğer yazıları