Muhammedi Ahlak

İnsanlık güzel ahlakı O'ndan öğrendi, O'nun ahlakı, Allah'ın övdüğü ahlaktı.

 ‘’Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik’’ (Enbiya,107)

İnsanlık güzel ahlakı O'ndan öğrendi.

O'nun ahlakı, Allah'ın övdüğü ahlaktı.

Rabbi O'nu özel olarak eğitti.

O yaşayan Kuran'dı.

O dünyaya medeniyet dersi verdi.

Düşmanları bile onun şefkatine sığındı.

Sükûtu çok sever, ihtiyaç olmadan konuşmazdı.

Güzel konuşmayan veya konuşurken edep ve terbiyeye uymayan kişiden yüzünü çevirirdi.

Peygamberimiz konuşsa dahi az ve öz konuşur, lüzumsuz lakırdı yapmazdı.

O’nu tanımak; O'nun ahlakıyla ahlaklanmaktan geçer.

Peygamberimizin halinde sükût, yani sessizlik hakimdi.

Ebu Malik, babasından peygamberimizin konuşması ve susması ile ilgili gördüklerini şöyle anlatıyor:

"Biz çocukken Resulallah ’ın (s.a.s) meclisinde otururduk. Ben O'ndan daha az konuşan hiçbir kimse görmedim. Bazı sahabiler konuşup da sözü uzattıkları zaman tebessüm ederdi."

 

‘’Söylenenlere karşı tahammül ve sabrederek, başkalarına sataşmaktan kaçınmak için, başkalarında hoşuna giden hareket görürse takdir manasında ve tefekkür için susardı.’’

 

Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, ya hayır söylesin ya da sussun. Hayır konuşun, faydalanın, kötü konuşmayın ki selamette olasınız.

 

Allah’ın Resulü Muhammed (sallalahu aleyhi ve sellem)'in ahlakını dayandırdığı ana kaynak Kuran-ı Kerim idi.

Olgun ahlakına daha bir olgunluk katmış, güzel edebine daha bir güzellik katmıştır.

‘’Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzerinesin’’ (Kalem,4)

 

Allah O'nu insanoğlu üzerine seçmiş. O'nun yaşantısı, doğuşundan bu yana insanlığın bildiği en parlak yaşantıdır. O, Allahu Teala’nın ‘’kuşkusuz sen yüce bir ahlak üzerinesin’’ buyruğuna layık olmuştur. O'nun ahlakının olgunluğu, O'nun peygamberliğinin delilidir.

O'nun sabrı cesareti gibidir, güvenirliği cömertliği gibidir, doğruluğu yumuşaklığı gibidir..

 

 

Efendimiz (s.a.s)'in Hz. Ebu Bekir’e (ra) olan Sevgisi

Efendimiz'in Hz.Ebu Bekir'e olan sevgisini anlatmak ne kadar zordur. Çünkü, Efedimiz gerçekten bu sadık dostunu çok sevmiş, ona karşı yüreğinde hep çok farklı duygular taşımıştır. Efendimiz (s.a.s), on üç yıl Mekke’nin en zorlu yollarını hep onunla beraber yürümüş, hicrette ise onu kendisine yoldaş edinmişti.

 

 

Efendimiz (s.a.s) ilk eşi olan Hz.Hatice annemize karşı Vefası, Sevgisi

Bunun hakında da şöyle buyurmuştur:

‘’Hatice, dünyadaki kadınların en hayırlısıdır. Onun cennette altından evi vardır. Ben onun üstünlüğünü kesinlikle biliyorum. ‘’Bana onun sevgisi bahşedildi.’’ Ben Hatice’nin sevdiklerini severim.’’ Bir koyun kestiğinde bir kısmını Hz.Hatice annemizin yakınlarına gönderirdi. Böylelikle Efendimiz'in bu tür yaptıklarını Hz.Hatice annemize olan muhabbetinin ve vefasının bir nişanesi olarak biliriz.

 

Peygamberimiz (sav) insanlardan hiçbir karşılık beklemeden, sadece Allah’ın hoşnutluğunu aramıştır.

İslam dininin en temel özelliklerinden biri, insanın tüm yaşamını Allah korkusu üzerine bina etmesi ve tüm ibadetlerini de yalnızca Allah’ın rızasını, rahmetini ve cennetini kazanmak için yapmasıdır. Allah’ın bir ayetinde müminlere ‘’De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah’ındır’’ şeklinde buyurmaktadır. (Enam Suresi,162)

Peygamber Efendimiz sadece Allah’ın hoşnutluğunu aramış, hiçbir çıkar veya dünyevi bir kazanç düşünmeden, hayatı boyunca Allah’ın rızasını, rahmetini, cennetini kazanmak için çaba göstermiştir.

Allah’ı en güzel isimleri ile anmamızı söylemiştir. Peygamberimiz (s.a.s) tebliğ yaparken, bir şeyi açıklarken, dua ederken Allah’ı tesbih eder, O’nu en güzel isimleri ile yüceltirdi.

İnsanlar arasında da ayrım yapmamayı hatırlatmıştır.  Peygamberimiz (sav) Allah’ın emrine uygun olarak Allah’ın gönderdiği peygamberler arasında hiçbir ayrım yapmamamızı bildirmiş ve bir hadis-i şeriflerinde ‘’Peygamberleri birbirine tafdil (birini diğerinden üstün görmek) etmeyin. diye buyurmuştur.

Peygamberimiz (s.a.s)’in en güzel örnek olduğu konulardan birisi de takvasıdır, yani sadece Allah’ın rızasını gözeten tavrıdır. Peygamberimiz (s.a.s) sadece Allah’tan korkup sakındığı ve hiçbir zaman insanların kötü arzularına uymadığı için daima en doğru yolda olmuştur.

Kuran ahlakının bu özelliği insan için büyük bir kolaylık ve güzelliktir.

Allah Rasulü'ne olan muhabbetimizin ölçüsü, Kuran’ı ve Allah Rasulü'nü rehber edinerek O'nun hali ile ne kadar hallendiğimizle belli olur.

Peygamberimiz gözümüzün nuru idi. Namaza olan hassasiyeti her şeyin fevkinde idi. Böylelikle bizler de güzel ahlakın zirvesine ulaşmış bu rahmet peygamberini örnek almak ve hayatımızın her safhasına O’nun ahlakını nakşetmemiz hem bizlerin hem de insanlığın kurtuluşuna vesile olacağı konusunda inancımız tamdır.

Rabbim tüm insanlığa peygamberimizin ahlakını anlamayı ve yaşamayı nasip eylesin inşaAllah.

 

Allah’a emanet olunuz.

 

[email protected]


Serranur SÖNMEZ diğer yazıları